Başka çarem yok.
Bu bir tercih değildir.
-
Artık bir süreliğine yeni insanlar tanımamaya,
özellikle de ilişkinin her yöne ilerleme ihtimali olan kız arkadaşlarımla ilgilenmemeye karar verdim bugün. Küskünlük, bıkkınlık gibi bir şey kesinlikle söz konusu değil ama,
pause yapayım biraz.
mecburum buna.
Eğer şu sıralar bütün gücümü tezime dönmek içün harcamazsam..
..
..
Tanımlayamıyorum bu sonu, umarım böyle bir şey yaşamak zorunda kalmam.
Umarım kendime sahip çıkarım da, Allah korur beni. Yoksa yamandır halim.
--
Ya hem..
Bana çok yaklaşıyorlar, sonra gidiveriyorlar.
Tamam. Belki çok insan gibi derinden sarsılmıyorum ama yine de basit bir şey değil ki..
Hiç bir şey olmasa bile üzüntü yaratıyor, ister istemez yıpranıyor duygular. Ayrıca insanın tahammülü de azalıyor farketmeksizin.
ve ben..
Bu yaşadığım tanımsız aşk denemelerinin aşka ve kadınlara olan bakışımı olumsuz etkilemesinden de endişe ediyorum kimi zaman. Ya bir gün biri yüzünden aşka küsersem, kadınlardan bıkarsam..
Ayıp olmaz mı şimdi iyi aşklara, güzel kalpli kadınlara.
Ben onları seviyorum!
Kimini tanıdım, şapka çıkardığım da çok oldu kendilerine:)
Saygısızlık etmek istemem doğrusu varlıklarına.
21 Aralık 2012 Cuma
sonunda
enstitüye gittim sonunda.
ayların ardından gidebildim nihayet.
Nasılsın, nasıl gidiyor dedi hocam..
kötü dedim, gördüğünüz gibi..
bırakın enstitüye gelmeyi, başımı kampüse doğru çeviremeyecek kadar utanç içindeyim, yüzüm yok bu yana dönmeye dedim..
sen kötü bir şey yapmadın dedi..
Her şeyi anlattım çabucak.
Açık ve net dedim ne diyeceksem.
Olur bunlar, biz de yaşadık, mesele değil dedi.
N'olursa olsun bitireceksin bu tezi dedi.
--
--
--
İki fotoğraf hediye ettim çıkarken.
Arkalarına çok özel şeyler yazmıştım.
Çok sevindi.
Gerçekten mutlu oldu.
Sevindirdi beni de..
Anlayışlı insan vesselam,
hakiki bilim adamı.
adı O. K.
ayların ardından gidebildim nihayet.
Nasılsın, nasıl gidiyor dedi hocam..
kötü dedim, gördüğünüz gibi..
bırakın enstitüye gelmeyi, başımı kampüse doğru çeviremeyecek kadar utanç içindeyim, yüzüm yok bu yana dönmeye dedim..
sen kötü bir şey yapmadın dedi..
Her şeyi anlattım çabucak.
Açık ve net dedim ne diyeceksem.
Olur bunlar, biz de yaşadık, mesele değil dedi.
N'olursa olsun bitireceksin bu tezi dedi.
--
--
--
İki fotoğraf hediye ettim çıkarken.
Arkalarına çok özel şeyler yazmıştım.
Çok sevindi.
Gerçekten mutlu oldu.
Sevindirdi beni de..
Anlayışlı insan vesselam,
hakiki bilim adamı.
adı O. K.
20 Aralık 2012 Perşembe
Dememiştim.
Metrodan inmiştim.
Akşam vaktiydi..
daha bugün oluyor..
Tam da iş çıkışı.
Milyon tane insan iç içe..
Otobüsüme baktım istasyondan çıktıktan sonra, acaba durağında var mı diye..
İşte o sırada göz göze geldim bir çocukla.
Dört beş adı uzağımdaydı.
Usulca yaklaştı. İsteyeceği şeyi tahmin ettim.
"Kent kart basabilir misin" diyecekti..
Ben de hiç düşünmeden "tamam olur" diyecektim.
Önüme doğru yürüdü, bakar mısın abi dedi,
buyur dedim, yaşı aşağı yukarı ben kadar vardı. Bana bi kent kart basabilir misin, metroya bineceği dedi, gözlerine baktım. Tamam gel hadi basıvereyim dedim. Hemen arkamı döndüm, istasyona doğru yürüdüm. turnikelerin önüne yaklaşınca bir an durdu, nerelisin dedi, konuşması çok tuhaftı. Bakışları garipti.. Çok garipti. Memleketimi söyledim. Bir şeyler deyip duruyordu. Hiç birini anlamadım. Zaten aklım fikrim dağınıktı o an. Epey yağmura maruz kalmıştım. Hava soğuktu. Yorulmuştum. Açtım.
Durduk. Abi dedi, ben buraya çalışmaya geldim ama bizim harcımız değilmiş buralarda yaşamak, inşaatta çalışacaktım iş bulamadım dedi. Anladım para isteyecekti. Tedirgin oldum aslında, tuhaf geldi bu ikinci istek. Organize mi acaba diye geçirdim aklımdan. Ama yine de doğruluk ihtimali azdı belki ama, daha önemliydi benim için. Daha fazla üzmek istemedim, cüzdanımı çıkardım. O sırada sabahtan beri bir şey yemedim diye devam ediyordu. Daha öncede yaşamıştım benzeri şeyler. On lira verdim. Elini uzattı. Tokalaştık. Bir de öpüştük kırk yıllık dost gibi. Hem de çok tuhaf şekilde. Sevmedim bunu. Hemen cüzdanımı, teefonumu ve montumun iç cebindeki fotoğraf makinemi kontrol ettim farkettirmeden.
Teşekkürler ediyordu ardı ardına..
Kent kart dedim? İstemiyor musun?
Sağol, gerek yok gibi bir şeyler geveledi.
Neyse dedim arkamı dönüp bastım gittim. Duracak halim yoktu oralarda. Hem baktım, otobüsüm de yolcu alıyordu.. Benimle birlikte o da döndü. ve yeniden sordu nerelisin diye o an kızdım içimden. Artık gitmek istiyordum. Arkamı döndüm. Yine önüme geçti. Hatta yolumu kesti. Abi dedi, verdiğin bu paranın ne kadar önemli olduğunu anlatamam sana dedi. Gözlerinin ta dibine baktım. Bir şeyler ima etmek için değil, sadece tanımak istedim bir an onu. Bakışları iyice tuhaflaşmştı. Benim bir nişanlım var dedi, memleketini de söyledi, anlayamadım. Sormaya da lüzum görmedim. Abi dedi yine, .. dır onu göremiyorum. bana bir kişilik bilet alır mısın, 27 lira dedi. "n'olur dedi, beni nişanlıma kavuştur" sonra da, "Allah da seni sevdiğine kavuştursun" diye devam etti. Her ne zaman kim bu duayı etse sevinir, çok sevinir birilerini geçirirdim aklımdan. Bu kez içim sustu. Hiç kimse geçmedi aklımdan. Amin demedim. Dememiş olmaktan buz gibi oldu o an. Durdum. Biraz daha para verecektim ama acaba dedim.. Omzumda çantam, cebimde iki telefon birden vardı. Zira iki buçuk ay önce servise verdiğim telefonumun yenisi gönderilmişti ve servisten onu almış, Çankaya'dan geliyordum o sırada. Paketindeydi aldığım telefonum. Bir de para çekmiştim yarım saat önce. Hem fotoğraf makinem de yanımdaydı ayrıca. İyice tedirgin oldum. Garip garip bakıyordu. Belli etmedim, çevremi gözden geçirdim önce, cüzdanımı güvenli bir şekilde çıkarıp on lira daha verdim, zaten başka bozuk param da yoktu. Hemen yürüdüm. İyice sıkılmıştım. Ardımdan bir şeyler daha dedi.. Elini uzattığında üç adım uzaktaydım ondan. Elimle selamlayıp gittim. Bir ara ardıma baktım.. Yağmur çoğalmıştı, kalabalıksa sel olup akıyordu; göremedim. Geride yitti.
Otobüse bindim.
Çocuğu unuttum.
Amin dememiştim.
O geldi durdu aklıma.
Dememiştim..
Demedim.
Akşam vaktiydi..
daha bugün oluyor..
Tam da iş çıkışı.
Milyon tane insan iç içe..
Otobüsüme baktım istasyondan çıktıktan sonra, acaba durağında var mı diye..
İşte o sırada göz göze geldim bir çocukla.
Dört beş adı uzağımdaydı.
Usulca yaklaştı. İsteyeceği şeyi tahmin ettim.
"Kent kart basabilir misin" diyecekti..
Ben de hiç düşünmeden "tamam olur" diyecektim.
Önüme doğru yürüdü, bakar mısın abi dedi,
buyur dedim, yaşı aşağı yukarı ben kadar vardı. Bana bi kent kart basabilir misin, metroya bineceği dedi, gözlerine baktım. Tamam gel hadi basıvereyim dedim. Hemen arkamı döndüm, istasyona doğru yürüdüm. turnikelerin önüne yaklaşınca bir an durdu, nerelisin dedi, konuşması çok tuhaftı. Bakışları garipti.. Çok garipti. Memleketimi söyledim. Bir şeyler deyip duruyordu. Hiç birini anlamadım. Zaten aklım fikrim dağınıktı o an. Epey yağmura maruz kalmıştım. Hava soğuktu. Yorulmuştum. Açtım.
Durduk. Abi dedi, ben buraya çalışmaya geldim ama bizim harcımız değilmiş buralarda yaşamak, inşaatta çalışacaktım iş bulamadım dedi. Anladım para isteyecekti. Tedirgin oldum aslında, tuhaf geldi bu ikinci istek. Organize mi acaba diye geçirdim aklımdan. Ama yine de doğruluk ihtimali azdı belki ama, daha önemliydi benim için. Daha fazla üzmek istemedim, cüzdanımı çıkardım. O sırada sabahtan beri bir şey yemedim diye devam ediyordu. Daha öncede yaşamıştım benzeri şeyler. On lira verdim. Elini uzattı. Tokalaştık. Bir de öpüştük kırk yıllık dost gibi. Hem de çok tuhaf şekilde. Sevmedim bunu. Hemen cüzdanımı, teefonumu ve montumun iç cebindeki fotoğraf makinemi kontrol ettim farkettirmeden.
Teşekkürler ediyordu ardı ardına..
Kent kart dedim? İstemiyor musun?
Sağol, gerek yok gibi bir şeyler geveledi.
Neyse dedim arkamı dönüp bastım gittim. Duracak halim yoktu oralarda. Hem baktım, otobüsüm de yolcu alıyordu.. Benimle birlikte o da döndü. ve yeniden sordu nerelisin diye o an kızdım içimden. Artık gitmek istiyordum. Arkamı döndüm. Yine önüme geçti. Hatta yolumu kesti. Abi dedi, verdiğin bu paranın ne kadar önemli olduğunu anlatamam sana dedi. Gözlerinin ta dibine baktım. Bir şeyler ima etmek için değil, sadece tanımak istedim bir an onu. Bakışları iyice tuhaflaşmştı. Benim bir nişanlım var dedi, memleketini de söyledi, anlayamadım. Sormaya da lüzum görmedim. Abi dedi yine, .. dır onu göremiyorum. bana bir kişilik bilet alır mısın, 27 lira dedi. "n'olur dedi, beni nişanlıma kavuştur" sonra da, "Allah da seni sevdiğine kavuştursun" diye devam etti. Her ne zaman kim bu duayı etse sevinir, çok sevinir birilerini geçirirdim aklımdan. Bu kez içim sustu. Hiç kimse geçmedi aklımdan. Amin demedim. Dememiş olmaktan buz gibi oldu o an. Durdum. Biraz daha para verecektim ama acaba dedim.. Omzumda çantam, cebimde iki telefon birden vardı. Zira iki buçuk ay önce servise verdiğim telefonumun yenisi gönderilmişti ve servisten onu almış, Çankaya'dan geliyordum o sırada. Paketindeydi aldığım telefonum. Bir de para çekmiştim yarım saat önce. Hem fotoğraf makinem de yanımdaydı ayrıca. İyice tedirgin oldum. Garip garip bakıyordu. Belli etmedim, çevremi gözden geçirdim önce, cüzdanımı güvenli bir şekilde çıkarıp on lira daha verdim, zaten başka bozuk param da yoktu. Hemen yürüdüm. İyice sıkılmıştım. Ardımdan bir şeyler daha dedi.. Elini uzattığında üç adım uzaktaydım ondan. Elimle selamlayıp gittim. Bir ara ardıma baktım.. Yağmur çoğalmıştı, kalabalıksa sel olup akıyordu; göremedim. Geride yitti.
Otobüse bindim.
Çocuğu unuttum.
Amin dememiştim.
O geldi durdu aklıma.
Dememiştim..
Demedim.
19 Aralık 2012 Çarşamba
y'ahu
ne diyeceksin..
nasıl diyeceksin..
hem işin kötüsü..
ne hakla diyecekin.
gitsin.
sevgilisiyle konuşsun bunları.
onunla paylaşsın.
neden bana yazıyor ki?
neden bana akıl danışıyor ki?
neden?
neden bana mesaj atıp duruyor ki?
-
ve bu ayıp.
kaldıramıyorum kötü bir şey bu.
sevgilisi var neticede.
yakın olmasın bana.
aklı kaymasın.
aklımı tutmasın.
Üzmesin o çocuğu da.
üzmesin.
-
nasıl diyeceksin..
hem işin kötüsü..
ne hakla diyecekin.
gitsin.
sevgilisiyle konuşsun bunları.
onunla paylaşsın.
neden bana yazıyor ki?
neden bana akıl danışıyor ki?
neden?
neden bana mesaj atıp duruyor ki?
-
atmasın.
yazmasın.
sormasın artık.
ağzımı açtıkça,
ellerim tuşlarda gezindikçe,
sabit kalıyorum.
uzaklaşamıyorum.
-ve bu ayıp.
kaldıramıyorum kötü bir şey bu.
sevgilisi var neticede.
yakın olmasın bana.
aklı kaymasın.
aklımı tutmasın.
Üzmesin o çocuğu da.
üzmesin.
-
gece olunca saydırmasın mesajları,
yemeklerimiz aynı masada olmasın.
molaya çıkarken bekle demesin.
manalı manalı bakmasn bana.
dedim
18 Aralık 2012 Salı
göründü
memleket bitti.
izmir için yol vakti.
oooff ooff
ne işim var şimdi benim oralarda,
pek de iyiydik buralarda.
bu şarkıyı da kendime ithaf ediyorum gitme diyerekten.
gerçi..
akşama doğum günü yapacaklar sürprizli.
yaşar da varırsak, eğlenceli geçer zannımca.
Şarkı
Çok mütüş bir şarkı
Beş sayfalık mektup yazıp gönderdim ya..
keyfe düştüm heralde biraz.
Neyse.
sana ne?
sana ne len?
Sana ne arkadaş?
yetti artık ya.
Ulan ölmüş insanların ağzından da taciz edilmez ki insan.
Kabristan içinden geçemez oldukdu, kapılarına bilem makineli taciz ateşi açan yazılar koymuşlar artık.
Şöyle bir gapristan'dan dolanayım diyorsun bir iki Fatiha paylaşayım diye..
Bir bakıyorsun, yok efendim
biz de gezerdik sizin gibi,
siz de öleceksiniz bizim gibi (bir dost)
yok efendim,
güvenme sağlığım var diye,
genç yaşta gidersin ölüme bilmem ne bıdı bıdı bıdı (bir ölüdost)..
...
Hayır madem yazacaksın, işi niye "kuzenim yazmış" boyutuna taşıyorsun
adını da yaz altına bilelim.
ulan bildiğin twitter'a dönmüş mezar taşları.
bıdıbıdıbıdıbıdıbıdı bıdı bıdı bıdı.....
***
fotoğraf: Sevgili arkadaşım S.S.
Sana ne arkadaş?
yetti artık ya.
Ulan ölmüş insanların ağzından da taciz edilmez ki insan.
Kabristan içinden geçemez oldukdu, kapılarına bilem makineli taciz ateşi açan yazılar koymuşlar artık.
Şöyle bir gapristan'dan dolanayım diyorsun bir iki Fatiha paylaşayım diye..
Bir bakıyorsun, yok efendim
biz de gezerdik sizin gibi,
siz de öleceksiniz bizim gibi (bir dost)
yok efendim,
güvenme sağlığım var diye,
genç yaşta gidersin ölüme bilmem ne bıdı bıdı bıdı (bir ölüdost)..
...
Hayır madem yazacaksın, işi niye "kuzenim yazmış" boyutuna taşıyorsun
adını da yaz altına bilelim.
ulan bildiğin twitter'a dönmüş mezar taşları.
bıdıbıdıbıdıbıdıbıdı bıdı bıdı bıdı.....
***
fotoğraf: Sevgili arkadaşım S.S.
benim
bir ablam var benim.. yazarcı.
o geldi aklıma şimdi bak..
Çinlidir kendisi.
Gerçi Tatar olduğunu iddia etmişti..
Yok efendim Tatarmışlar da, Asya'nın en orta yerinden dört çarpı dört atlara binerek gelmişler de.. dedesi betofengillerdenmiş de, dostoyeviski uzaktan amcasının bacanağı olurmuş da.. falan filan..
ama..
Bildiğin çinli surat aslında.
polim yapıyor.
Çocukları bile Çinli görünümlü o derece.
utanmasam Viyetnamlı bilem diyebilirim ama abartmayalım şimdi.
hahahahaha vay be hiç güleceğim yokken kahkaha attırdım kendime haa:)
o geldi aklıma şimdi bak..
Çinlidir kendisi.
Gerçi Tatar olduğunu iddia etmişti..
Yok efendim Tatarmışlar da, Asya'nın en orta yerinden dört çarpı dört atlara binerek gelmişler de.. dedesi betofengillerdenmiş de, dostoyeviski uzaktan amcasının bacanağı olurmuş da.. falan filan..
ama..
Bildiğin çinli surat aslında.
polim yapıyor.
Çocukları bile Çinli görünümlü o derece.
utanmasam Viyetnamlı bilem diyebilirim ama abartmayalım şimdi.
hahahahaha vay be hiç güleceğim yokken kahkaha attırdım kendime haa:)
17 Aralık 2012 Pazartesi
16 Aralık 2012 Pazar
der ki,
bu gece iyi oldu.
sevgili ailem doğum günümü kutladı.
akşama kadar pusudaymışlar meğer.
onlar unuturlar aslında genelde..
biz hepimiz bir diğerimizinkini hatırlatıp dururuz.
unuturlar..
bizi o kadar çok severler ki, doğum günlerimizi unuturlar.
bizi o kadar çok sayarlar ki, doğum günlerimizi unuturlar.
bizi o kadar düşünürler ki, doğum günlerimizi unuturlar.
Şimdi onlar için bir şeyler yapmak vakti!
sağolsunlar, sağlıklı olsunlar hem bu dünyada hem paralel evrende. İyi ki getirdiler dünyaya. Çok şükür yaşıyorum.
-
Benim bir yoldaşım vardır herkeşler bilmez öyle.. bilmesinler de.
şu sıralar nerelerde neler ile meşguldür kendisi, pek bilemem ama,
-gerçi bilemesem de söylenir dururum ardından güzel güzel, o ayrı mesele-
der ki, "paylaşamayacağın şeyi buraya koymayacaksın"
işte sırf o yüzden böyle paylaşıyorum doğum günüm gecesini.
:)
ve..
ve bu da şarkısıdır son saatlerimin.
pek severdim ben bunu çok eski zamanlarda.
çokça dinlerdim yana yana.
hala güzel.
çok
sevgili ailem doğum günümü kutladı.
akşama kadar pusudaymışlar meğer.
onlar unuturlar aslında genelde..
unuturlar..
bizi o kadar çok severler ki, doğum günlerimizi unuturlar.
bizi o kadar çok sayarlar ki, doğum günlerimizi unuturlar.
bizi o kadar düşünürler ki, doğum günlerimizi unuturlar.
Şimdi onlar için bir şeyler yapmak vakti!
sağolsunlar, sağlıklı olsunlar hem bu dünyada hem paralel evrende. İyi ki getirdiler dünyaya. Çok şükür yaşıyorum.
-
Benim bir yoldaşım vardır herkeşler bilmez öyle.. bilmesinler de.
şu sıralar nerelerde neler ile meşguldür kendisi, pek bilemem ama,
-gerçi bilemesem de söylenir dururum ardından güzel güzel, o ayrı mesele-
der ki, "paylaşamayacağın şeyi buraya koymayacaksın"
işte sırf o yüzden böyle paylaşıyorum doğum günüm gecesini.
:)
ve..
ve bu da şarkısıdır son saatlerimin.
pek severdim ben bunu çok eski zamanlarda.
çokça dinlerdim yana yana.
hala güzel.
çok
yüksekler
unutma
hatırla beni
yalnız değilsin
her zaman birlikteyiz
unutma
Birbirimizi ısıttığımız
O yerdeki
Ateşin alevini
..
..
.
Высоко
Не забывай,
Помни меня.
Ты не один -
Навсегда вдвоем.
Не забывай
Пламя огня,
Где мы с тобой
Греем себя.
Я улечу
в себе,
Я улечу
к тебе.
На небо за звездой
Высоко.
Тихий полет -
Это легко
На небо за звездой
Высоко.
Тихий полет -
Это легко
Не забывай,
В сердце моем
Песни мои
Навсегда с тобой.
Не забывай
Ночи без сна,
Где мы с тобой -
Я не одна.
Я улечу
в себе,
Я улечу
к тебе.
На небо за звездой
Высоко.
Тихий полет -
Это легко
На небо за звездой
Высоко.
Тихий полет -
Это легко
Не забывай
ulan..
yemin ediyorum..
müslüm gürses'ten beter bu şarkı.
insanı ikiye bölecek Allah muhafaza.
ellerinden öperim victor hugo
ellerinden öperim.
paralel evrene bir geleyim.
ilk seni bulacağım.
Aslında bu daha uygun
Adamı çarpar bu.
Çarpar da yerin yetmiş iki kat dibine sokar.
*QUASIMODO*
Свет озарил мою больную душу
Hет, твой покой я страстью не нарушу
Бред. Полночный бред терзает сердце мне опять
О, Эсмеральда, я посмел тебя желать
Мой тяжкий крест - уродства вечная печать
Я состраданье за любовь готов принять
Hет, горбун отверженный с проклятьем на челе
Я никогда не буду счастлив на земле
И после смерти мне не обрести покой
Я душу дьяволу продам за ночь с тобой
*FROLLO*
Рай. Обещают рай твои обьятья
Дай мне надежду. О, мое проклятье
Знай греховных мыслей мне сладка слепая власть
Безумец - прежде я не знал, что значит страсть
Распутной девкой, словно бесом одержим
Цыганка дерзкая мою сгубила жизнь
Жаль. Судьбы насмешкою я в рясу облачен
Hа муки адские навеки обречен
И после смерти мне не обрести покой
Я душу дьяволу продам за ночь с тобой
*PHOEBUS*
Сон. Светлый, счастья сон мой, Эсмеральда
Стон, грешной страсти стон мой, Эсмеральда
Он сорвался с губ и покатился камнем вниз
Разбилось сердце белокурой Флёp-де-Лиз
Святая дева ты не в силах мне помочь
Любви запретной не дано мне превозмочь
Стой. Hе покидай меня безумная мечта
В раба мужчину превращает красота
И после смерти мне не обрести покой
Я душу дьяволу продам за ночь с тобой
*QUASIMODO, FROLLO, PHOEBUS*
И днем и ночью лишь она передо мной
И не Мадонне я молюсь, а ей одной
Стой. Hе покидай меня безумная мечта
В раба мужчину превращает красота
И после смерти мне не обрести покой
Я душу дьяволу продам за ночь с тобой
за ночь с тобой.
Haberdar oldum
aradım bir izban treninde cesaret ederekten.
Abi dedim nedir durumunuz, nasıl oldu kızınız,
Sağol dedi, çok mutlu etti bizi kanınız.
merak da ettim, hiç soramadım.
arayamadım dedim, fırsat bulamadım,
kusura bakma dedi, teşekkür edecektim ben de,
koşturmaktan gücüm kalmadı elimde.
e dedim, sorun çıkmamıştır umarım,
merak ettim uymuş mudur Nisanur'a kanım.
Yok yok dedi hiç sorun çıkmadı,
hemşireler kanınızdan çok da memnun kaldı.
Sevindim dedim, hadi sağlıcakla,
arayın yine beni ne zaman olursa.
Tamam dedi Allah razı olsun,
Selam ederim validene, sağolsun.
Ne de mutlu oldum duyunca bunları,
Hastanede okuduklarım kanımdan kanına dokunmuş olmalı.
Demiştim ki iyi olsun Nisanur Allah'ım,
Benim kızım yok, bir ömür abisi olayım.
Abi dedim nedir durumunuz, nasıl oldu kızınız,
Sağol dedi, çok mutlu etti bizi kanınız.
merak da ettim, hiç soramadım.
arayamadım dedim, fırsat bulamadım,
kusura bakma dedi, teşekkür edecektim ben de,
koşturmaktan gücüm kalmadı elimde.
e dedim, sorun çıkmamıştır umarım,
merak ettim uymuş mudur Nisanur'a kanım.
Yok yok dedi hiç sorun çıkmadı,
hemşireler kanınızdan çok da memnun kaldı.
Sevindim dedim, hadi sağlıcakla,
arayın yine beni ne zaman olursa.
Tamam dedi Allah razı olsun,
Selam ederim validene, sağolsun.
Ne de mutlu oldum duyunca bunları,
Hastanede okuduklarım kanımdan kanına dokunmuş olmalı.
Demiştim ki iyi olsun Nisanur Allah'ım,
Benim kızım yok, bir ömür abisi olayım.
Измены
Григорий Лепс и Виктория Ильинская
Тихо капает вода, я боюсь услышать "да"
Трудно говорить что-то объяснить
Ты уходишь и уходишь навсегда
Может быть я научусь по-новой жить.
Шаг за дверь сейчас, сердца стон
Всё-равно я только с тобой.
Не прощали мы друг другу наших измен
И не знали что отдать друг-другу взамен
Но любовь из раны просочится
Крыльями о стёкла буду биться к тебе.
Но любовь из раны просочится
Крыльями о стёкла буду биться к тебе.
Белый дым от сигарет и глаза меняют цвет
Времени в разбитой чашке больше нет
Позже всё пройдёт любовь моя плывёт
Где-то в небе, кто поймать её рискнёт.
Правда в тишине сердца стон
Я останусь, но я с тобой.
Şöyle bir bakalım
A'nın işlemleri ay sonunda tamamlanacak. Ocak başında memleketine kesin olarak dönmüş olacak. Gidişi beni sarsacak. Çalışmak zorlaşacak. Canım sıkılacak çokça. Zira mağazada gülüp sohbet edebileceğim kimse de kalmamış olacak. Memleketine döndükten bir süre sonra, kimsenin bilmediği ama benim tahmin ettiğim erkek arkadaşı M'den ayrılacak. Çok sıkıntılı geçecek o dönemi, telefonuma mesajları gelecek, üzüleceğim bütün kalbimle. Muhtemelen kalkıp 600 km aşarak bir saatliğine yanına gitmeyi bile geçireceğim aklımdan.
Sonra..
E'nin yedi haftalık kurs/sınav süreci aşağı yukarı aynı dönemlerde bitecek. E artık özlem duyduğu İzmir'de çalışma şansı yakalamış olacak. En son görüştüğümüzde farklıydı. Eskisinden epeyce farklıydı. Daha da farklı olacak, görüşmelerimiz artacak, samimiyet çoğalacak. Beklentiler değişecek.
Çakışma:
Ayrı zamanlarda beni yakıp kavurmuş olan bu iki insan, iki üç harfli aynı anda bana dönecekler yüzlerini. Tabi ki bir yandan da hayatımı altüst etmeye devam eden işim ve artık hiç ilerlemeyen okulum da beni sıkıştıracak. Sürtünmeden yanacağımı tahmin ediyorum. Diliyorum ki Allah yardımcım olsun.
Ardından:
Bahar yaklaşacak.
Yollar önümde ikiye ayrılacak bir bir.
ve ben, şairin de dediği gibi,
hep daha az kat edilmiş olanını seçeceğim.
tabi takatim kalmış olursa..
kaçak kalpleşme
Yıkacağım ben bu limanı.
Yerle bir etmek de yetmez, denizin ta de dibine gömeceğim.
Atlantis olacağım.
Atlantis!
Ulan..
Neyse..
Kalbimin kırsalı gecekondu dolmuş kalmış.
Umut tüketmişler
Limanlarıma demir atıyorlar dinlenip gitmek üzere.
Gelene buyrun diyorum, yerim yok diyemiyorum onca yer varken
En iyisi yıkayım da..
Uzaklardan görüp heyecanlanmasınlar.
Kalkıp gelenleri de buyur edecek bir mekanım olmasın.
Duracak iki dakikaları kalmasın.
Birini de ben çağırsam neyse ama..
Üç harfliler, üç harfimi sarmasın,
aşkın adı geçmesin,
Bakışlar gözlerime işlenmesin..
Parfümler ta içime mıhlanmasın..
Saçlar montuma düşmesin,
şarkılar bıçak olup kesmesin.
telefonlardan mesajlar yağmasın.
imalı sözler işitilmesin,
kalpler kalbime göz kırpmasın,
kalbim bu kalplere ısınmasın.
--
Ondan sonra..
yok efendim niye müslüm gürses dinliyorsun..
Yerle bir etmek de yetmez, denizin ta de dibine gömeceğim.
Atlantis olacağım.
Atlantis!
Ulan..
Neyse..
Kalbimin kırsalı gecekondu dolmuş kalmış.
Umut tüketmişler
Limanlarıma demir atıyorlar dinlenip gitmek üzere.
Gelene buyrun diyorum, yerim yok diyemiyorum onca yer varken
En iyisi yıkayım da..
Uzaklardan görüp heyecanlanmasınlar.
Kalkıp gelenleri de buyur edecek bir mekanım olmasın.
Duracak iki dakikaları kalmasın.
Birini de ben çağırsam neyse ama..
Üç harfliler, üç harfimi sarmasın,
aşkın adı geçmesin,
Bakışlar gözlerime işlenmesin..
Parfümler ta içime mıhlanmasın..
Saçlar montuma düşmesin,
şarkılar bıçak olup kesmesin.
telefonlardan mesajlar yağmasın.
imalı sözler işitilmesin,
kalpler kalbime göz kırpmasın,
kalbim bu kalplere ısınmasın.
--
Ondan sonra..
yok efendim niye müslüm gürses dinliyorsun..
Aralık Ayının On Altıncı Günü Hakkında
Merhaba.
Bu gün benim doğum günüm.
Görüldüğü üzere, doğum günü mesajlarını kabul etmekten yorgun düşmüş bir şekilde yatağıma serilmiş hayaller kuruyor vaziyette değilim.
öyle bir şey yok!
bir mesaj aldım..
bir de kardeşlerimden biri aradı bir vaktinde gecenin.
facebook'um olduğu zamanlarda sayısız mesaj yağardı.
Şimdilerde çoğu kişi bilmez zaten ne gün doğmuş olduğumu.
ben de pek bilmem kimseninkini..
hatta bildikleriminkini de unuturum.
hatta ve hatta çevremdekilerin bana sürpriz yapmak için takındıkları ilginç tavırlar olmasa, kendiminkini de unuturum.
sanırım yeterince önemsemiyorum bu işi.
Ayıp da ediyorum aslında sevdiklerime.
Yazdım şimdi bunu bir kenara, bir ara liste çıkarayım, bir daha unutmayayım kimseninkini, kendiminki hariç.
hem zaten..
aylardan Aralık'sa ve havalar da epey soğumuşsa..
ve bir de evimdeysem memleketimde..
bana her gün doğum günü, her gün delibayram.
Aşığım mevsimlerin bu ayına.
Öleceksem de Aralık'ta öleyim der dururum yıllardır.
Ha bir de..
Müslüm Gürses dinliyorum şimdi..
ne de içten geliyor sesi.
ne de anlamlı.
Bu gün benim doğum günüm.
Görüldüğü üzere, doğum günü mesajlarını kabul etmekten yorgun düşmüş bir şekilde yatağıma serilmiş hayaller kuruyor vaziyette değilim.
öyle bir şey yok!
bir mesaj aldım..
bir de kardeşlerimden biri aradı bir vaktinde gecenin.
facebook'um olduğu zamanlarda sayısız mesaj yağardı.
Şimdilerde çoğu kişi bilmez zaten ne gün doğmuş olduğumu.
ben de pek bilmem kimseninkini..
hatta bildikleriminkini de unuturum.
hatta ve hatta çevremdekilerin bana sürpriz yapmak için takındıkları ilginç tavırlar olmasa, kendiminkini de unuturum.
sanırım yeterince önemsemiyorum bu işi.
Ayıp da ediyorum aslında sevdiklerime.
Yazdım şimdi bunu bir kenara, bir ara liste çıkarayım, bir daha unutmayayım kimseninkini, kendiminki hariç.
hem zaten..
aylardan Aralık'sa ve havalar da epey soğumuşsa..
ve bir de evimdeysem memleketimde..
bana her gün doğum günü, her gün delibayram.
Aşığım mevsimlerin bu ayına.
Öleceksem de Aralık'ta öleyim der dururum yıllardır.
Ha bir de..
Müslüm Gürses dinliyorum şimdi..
ne de içten geliyor sesi.
ne de anlamlı.
15 Aralık 2012 Cumartesi
işte!
çok şey kötü de olsa,
işte bu güzel.
çok güzel.
Aaaahhhhh aaaaahhhhhh!
"Midnight in Paris"
geldi aklıma.
aaaaaahhhh aaaaahhhh!
iyi şeyler bunlar.
pek güzel şeyler.
ineceğimden değil
ineceğimden değil.
daha gidecek çok yolum var..
çıkacak ovalarım, pınarların fışkırdığı dağlarım, aydınlık tepelerim, hatta ve hatta ıpışıklı şehirlerim var benim.
ama durdurun dünyayı..
midemin falan tuttuğu da yok yanlış anlaşılmasın.
Başımı döndürmüyor bu hengame.
aksine.. memnunum.
çok şükür yaşıyorum.
ama yine de,
durdurun dünyayı..
bir iki fotoğraf çekeceğim sadece..
o kadar.
sonra devam edebilir yeniden saatte 1670 km hızla dönmeye.
saçların dedi
saçların dedi..
yok oluyor.
neden dedim..
neden?
kullandığın bir şeyleri mi değiştirdin dedi..
hayır dedim..
başka neden olabilir peki dedim..
sıkıntıdan dedi..
sustum.
böyle giderse dedi.
gitmesin dedim..
o zaman dedi..
"sen istemezsin ama, iyice kısaltalım"
cevap vermedim.
saçlarımın çoğu önümdeydi kalktığımda berberim koltuğundan.
--
ha bir de..
sabun kullan dedi..
dede işi dedim..
yok oluyor.
neden dedim..
neden?
kullandığın bir şeyleri mi değiştirdin dedi..
hayır dedim..
başka neden olabilir peki dedim..
sıkıntıdan dedi..
sustum.
böyle giderse dedi.
gitmesin dedim..
o zaman dedi..
"sen istemezsin ama, iyice kısaltalım"
cevap vermedim.
saçlarımın çoğu önümdeydi kalktığımda berberim koltuğundan.
--
ha bir de..
sabun kullan dedi..
dede işi dedim..
!
e
e!
er!
ey ia edlr!
ey iednlr!
y enler!
eym nler!
ey n edenler!
ean edenler!
ey n edenler!
ey iman edenler!
ey n edenler!
ey iman edenler!
eyn edenler!
ey iman edenler!
ey imanenler!
ey i edenler!
ey iman edenler!
ey iman edenler!
emn edenler!
ey iman edenler!
ey edenler!
ey iman edenler!
ey iman edenler!
ey iman edenler!
ey iman edenler
ey ima der
e!
er!
ey ia edlr!
ey iednlr!
y enler!
eym nler!
ey n edenler!
ean edenler!
ey n edenler!
ey iman edenler!
ey n edenler!
ey iman edenler!
eyn edenler!
ey iman edenler!
ey imanenler!
ey i edenler!
ey iman edenler!
ey iman edenler!
emn edenler!
ey iman edenler!
ey edenler!
ey iman edenler!
ey iman edenler!
ey iman edenler!
ey iman edenler
ey ima der
Allah'tan
Allah'tan burası var.
Burası var da biriktirmiyorum.
Çok güvenli bir yer burası.
En acılı şeyler yazarken bile,
Çok seviniyorum buraya yazarken.
Aydınlık çünkü. Ferahlık bana.
twitter'daki yeni dükkanım da öyle.
o kilit..
o kilit öyle güven veriyor ki..
--
mesaj atmış,
"ya sen bugün şey dedin ya, o çok dokundu, kimseye bir şey anlatamıyorum diye.."
ne ara dediysem..
Sonra devam edmiş, "bana anlatabilirsin, seni dinlerim"
--
"kimbilir. belki. bir gün." dedim.
muhtemelen anlatmayacağım.
--
Namazımı kılayım, namazdan gelmiş, beni çok özlemiş, çok özlediğim dedemin yanına çıkayım, hoşgeldin .. Bey desin her zaman ki gibi, ve elini öpeyim.
Burası var da biriktirmiyorum.
Çok güvenli bir yer burası.
En acılı şeyler yazarken bile,
Çok seviniyorum buraya yazarken.
Aydınlık çünkü. Ferahlık bana.
twitter'daki yeni dükkanım da öyle.
o kilit..
o kilit öyle güven veriyor ki..
--
mesaj atmış,
"ya sen bugün şey dedin ya, o çok dokundu, kimseye bir şey anlatamıyorum diye.."
ne ara dediysem..
Sonra devam edmiş, "bana anlatabilirsin, seni dinlerim"
--
"kimbilir. belki. bir gün." dedim.
muhtemelen anlatmayacağım.
--
Namazımı kılayım, namazdan gelmiş, beni çok özlemiş, çok özlediğim dedemin yanına çıkayım, hoşgeldin .. Bey desin her zaman ki gibi, ve elini öpeyim.
böylesi
Hiç olmamıştı böylesi..
Hiç bu denli asılı kalmamıştım.
Hiç bir tercih bu kadar ağır gelmemişti bana..
Biri bana "şerefsiz namussuz bile diyebilir" bütün kalbiyle.
Hiç bu denli asılı kalmamıştım.
Hiç bir tercih bu kadar ağır gelmemişti bana..
Biri bana "şerefsiz namussuz bile diyebilir" bütün kalbiyle.
Yarın
Doğum günümmüş benim yarın.
Demin öğrendim namaz vakti için takvime baktığımda.
Kocaman 15 Aralık yazıyordu, oradan bildim.
Arkadaşlarımın hazırlık içinde olduğundan haberim vardı ama..
doğum günümün gününden haberim yoktu..
hem zaten..
ne önemi var ki.
önemi var mı ki.
var mı ki önemi.
ki önemi mi var.
evimde
evimdeyim yine..
ve yine boş gelmedim.
ve yine doluyum.
ve yine tıka basa kalbim.
--
hep doluydu bu eve hangi kış gelsem..
ve ne zaman dolsa dolduğu yerde toprakla örttüm dolduranların üzerini.
alev alev yanıyor kalbim.
yine bu yangınla uyandım yol sabahında yatağımdan.
kıvılcımlı ateşler pompalanıyor damarlarıma.
Aklım çatlıyor bu sıcaklığın basıncıyla,
midem bükülüyor,
gözlerim büyüyor,
beynim buruşuyor,
ellerim tutmaz bir halde sanki,
ayaklarım nereye gideceğinden habersiz,
ciğerlerim küçülmüş..
aaaahhh aahhh! diye nida ediyorum sık sık..
bu iyi,
ve kötüsü,
oflamaya doyamıyorum..
ve yine boş gelmedim.
ve yine doluyum.
ve yine tıka basa kalbim.
--
hep doluydu bu eve hangi kış gelsem..
ve ne zaman dolsa dolduğu yerde toprakla örttüm dolduranların üzerini.
alev alev yanıyor kalbim.
yine bu yangınla uyandım yol sabahında yatağımdan.
kıvılcımlı ateşler pompalanıyor damarlarıma.
Aklım çatlıyor bu sıcaklığın basıncıyla,
midem bükülüyor,
gözlerim büyüyor,
beynim buruşuyor,
ellerim tutmaz bir halde sanki,
ayaklarım nereye gideceğinden habersiz,
ciğerlerim küçülmüş..
aaaahhh aahhh! diye nida ediyorum sık sık..
bu iyi,
ve kötüsü,
oflamaya doyamıyorum..
12 Aralık 2012 Çarşamba
Ne gündü
dün gece iş çıkışında beni taa oralardan alıp hastaneye getirmişti E. Bey.
Gece on buçukta Ege Üniversitesi Hastanesinde, Çocuk Kemik İliği binasındaydık.
Aşı yaptılar ve bir şırınga da ilaç verdiler iç diye.
dörtte yattım. dokuz buçukta çıkıp hastaneye gittim on buçukta, aşıdan tam on iki saat sonra olacaktı işlem.
11'de başladı. iki koluma da kocaman iğneler batırdılar.
Sol kolumdan çıkan kanım makinaya bağlanıyordu.
Orada bilmem ne üreten hücrelerim ayrıştırılıp kalan kanım sağ kolumdan yine bana aktarılıyordu.
Hiç zorlanmadım o esnada.
Tam iki saat sürdü.
Bir kısmında annem de yanımdaydı.
Sonra eve geçtik.
Yolda E Bey ile karşılaştık, yine acil kan ihtiyacı olmuş..
Çaresizlik akmaktaydı gözlerinden.
V'nin evine geçtik.
Orada bir şeyler yiyip yarım saat kadar uyuyabildim.
Sonra akşam beşte çıktım altı da işe başlayacaktım.
on buçukta çıktım.
on bir buçukta evdeydim.
gözlerim alev alev.
her yanım acıyor.
kötüyüm..
ve sabah..
8'de yine işe gideceğim.
ve akşam bir arkadaşımla döneceğim.
Sunumu var yapılacak..
ve çocuk hayatta mı bilmiyorum...
Aramaya korkuyorum.
İyi değilim.
hiç.
Bir şeyler oluyor bana..
11 Aralık 2012 Salı
gidilmemiş oyunun prensesi
biri.
şakacı bir şirin.
dalga geçiyor olmalı benimle.
daha bugün üye olmuş..
belki de bir saat bile olmamış henüz.
adını j. koymuş.
ve kalkmış..
aramış bulmuş..
uzak ile yakın demiş.
iyi de demiş.
heyecan verici.
şakacı bir şirin.
dalga geçiyor olmalı benimle.
daha bugün üye olmuş..
belki de bir saat bile olmamış henüz.
adını j. koymuş.
ve kalkmış..
aramış bulmuş..
uzak ile yakın demiş.
iyi de demiş.
heyecan verici.
ağlamıştı
tedirgin bir hali vardı..
gidiyor musun dedim..
haberin yok mu senin dedi..
neyden dedim? neyden?
bugünkü olaylardan dedi..
hayır dedim..
"öğrenirsin nasılsa" dedi..
gitti.
kalakaldım öylece..
-
Timoti ne oldu bugün dedim?
bilmem! ne olmuş ki dedi.
ben de bilmiyorum, ahuramazda iyi değil sanki dedim..
evet var bir şey ama ben de bilmiyorum dedi..
sen de bilmiyorsan timoti dedim içimden.. henüz kimse bilmiyordur..
--
yedi bitirdi içim içimi..
çıktı geldi yarım saat sonra.
uzaktan baktım bir şeyler yazıyor..
yoksa dedim, istifa mı ediyor..
içimde 750 voltluk trenler dolanıyordu hızla..
yaklaştım, baktım..
kargo poşeti dolduruyor.
oh dedim dışımdan. ama o duymayacak kadar da içimden.
mesaisi bitmişti, gidecekti.
baktım.
ağlamıştı.
gözleri hala kırmızıydı.
yanına gittim.
önünü kestim.
n'oldu dedim
niye ağladın dedim
ağlamadım dedi.
inanmadım sana dedim.
artık burun burunaydık neredeyse..
bilger bey sana anlatır dedi..
ve gitti.
--
öğrendim.
üzüldüm.
bir utanca şahit olmuştu.
büyük bir utanca..
ve üzerine düşeni yapmıştı soğukkanlılıkla.
--
bu kadar.
gidiyor musun dedim..
haberin yok mu senin dedi..
neyden dedim? neyden?
bugünkü olaylardan dedi..
hayır dedim..
"öğrenirsin nasılsa" dedi..
gitti.
kalakaldım öylece..
-
Timoti ne oldu bugün dedim?
bilmem! ne olmuş ki dedi.
ben de bilmiyorum, ahuramazda iyi değil sanki dedim..
evet var bir şey ama ben de bilmiyorum dedi..
sen de bilmiyorsan timoti dedim içimden.. henüz kimse bilmiyordur..
--
yedi bitirdi içim içimi..
çıktı geldi yarım saat sonra.
uzaktan baktım bir şeyler yazıyor..
yoksa dedim, istifa mı ediyor..
içimde 750 voltluk trenler dolanıyordu hızla..
yaklaştım, baktım..
kargo poşeti dolduruyor.
oh dedim dışımdan. ama o duymayacak kadar da içimden.
mesaisi bitmişti, gidecekti.
baktım.
ağlamıştı.
gözleri hala kırmızıydı.
yanına gittim.
önünü kestim.
n'oldu dedim
niye ağladın dedim
ağlamadım dedi.
inanmadım sana dedim.
artık burun burunaydık neredeyse..
bilger bey sana anlatır dedi..
ve gitti.
--
öğrendim.
üzüldüm.
bir utanca şahit olmuştu.
büyük bir utanca..
ve üzerine düşeni yapmıştı soğukkanlılıkla.
--
bu kadar.
kız çocuk hakkında
ah be güzelim..
nasıl da baktın öyle gözlerime. nasıl da yaktın içimi.
ne kadar da küçükmüşsün meğer, oysa ben sana çikolata getirmiştim.
ama üzülme sen.
dualarım kanımdan kanına dolanacak yarın sabah, iyi olacaksın inşallah.
ama..
bana bir daha öyle bakma olur mu.
nasıl da baktın öyle gözlerime. nasıl da yaktın içimi.
ne kadar da küçükmüşsün meğer, oysa ben sana çikolata getirmiştim.
ama üzülme sen.
dualarım kanımdan kanına dolanacak yarın sabah, iyi olacaksın inşallah.
ama..
bana bir daha öyle bakma olur mu.
sis
@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza@1nuvanza
10 Aralık 2012 Pazartesi
diyeceğim ki
diyeceğim ki..
diyeceğim ki ölmeden hemen önce..
alın bütün organlarımı.
ve geri kalan bütün bedenim de insanlığa benden hediye, doktorlara emanet.
Kullanın. Öğrenin. Deneyin ne biliyorsanız dünyalık giysimin üzerinde.
Ama sadece.
sadece kalbim.
kimseye vermeyin.
onu gömüverin bir kabir köşesine.
o bir bende iyiydi, kimisine yük olur.
Çok yük olur.
yük olur.
olur.
onu bir ben severim.
diyeceğim ki ölmeden hemen önce..
alın bütün organlarımı.
ve geri kalan bütün bedenim de insanlığa benden hediye, doktorlara emanet.
Kullanın. Öğrenin. Deneyin ne biliyorsanız dünyalık giysimin üzerinde.
Ama sadece.
sadece kalbim.
kimseye vermeyin.
onu gömüverin bir kabir köşesine.
o bir bende iyiydi, kimisine yük olur.
Çok yük olur.
yük olur.
olur.
onu bir ben severim.
9 Aralık 2012 Pazar
olmak
gecenin bilmem kaçında mesaj atıyor bana
"n'apmalıım sence" diye..
"sevdiğim bir kıza sevgilisinden daha yakın olmak" da varmış.
Etmeyin, eylemeyin artık.
Öldüm bittim sizden.
"n'apmalıım sence" diye..
"sevdiğim bir kıza sevgilisinden daha yakın olmak" da varmış.
Etmeyin, eylemeyin artık.
Öldüm bittim sizden.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)