17 Ekim 2012 Çarşamba

Alçalmanın Başka Bir Yolu

Koşuşturuyordu iki çocuk.
iki kız çocuğu.
sevimli mi sevimli, güzel mi güzel.
ikisinin de upuzun saçları vardı.
--
Bir anda durup tartışmaya başladılar.
Önemsiz bir şey gibi görünüyordu önce.
merak ettim. tam yaklaşıyordum ki,  
yavaş yavaş yükseltmeye başladılar seslerini,  lüzum kalmadı yanlarına gitmeme. 
Kara saçlı olan, -ki Ela imiş adı- kaşlarını çatmış "ben büyüğüm" diyordu.
Hemen burnunun ucunda dikilip
sarı saçlarını eliyle attıran Seda ise "asıl ben büyüğüm" diyordu.
Defalarca yinelendi bu diyalog hiç bir harfi değişmeksizin.
Sesleriyse her tekrarda biraz daha yükselmeye devam etti.
Bir yerden sonra öyle çok bağırmaya başladılar ki, artık dedikleri anlaşılmıyordu,
sıra çığırmaya gelmişti.
Bir ara sesleri kısılır gibi oldu.
Neredeyse birbirlerine gireceklerdi ki, anneleri girdi araya.
Birazcık uğraşla ayırmayı başardılar "büyüklük meraklısı küçükleri".
--
Oysa ne kadar da güzel,
ne kadar da büyük görünüyorlardı bu ihtiraslı kavga başlamadan önce.
Sonra..
her "ben büyüğüm" deyişlerinde,
seslerini biraz daha yükselttikleri her anda biraz daha küçüldüler.
Küçüldüler..
Küçüld..
Küç..
Bir ara göremedim onları..
Cebime girecek kadar ufalmışlardı gözlerimin önünde.
--
Bizler gibi..
Her fırsatta kendini kanıtlamaya çalışan bizler gibi..

kimi zaman bağırışla çığırışla;
kimi zaman sövgüyle küfürle;
kimi zaman da bin bir çeşit iğne barındıran envai çeşit nazik sözle "hayır ben büyüğüm"
diye haykıran bizler gibi..
bizler gibi..
her "ben büyüğüm" dediğinde biraz daha ufalan bizler gibi..


Şarkılardan Tecmo Cup Soccer Medley,
Öğleden önce on iki yirmi beş,
Mevsimlerden sonbahar,
Ekimin on yedinci günü,
Günlerden çarşamba,
 Yerlerden Bornova,

Havalardan güzel,

Yıllardan 2012,

Mekan Odam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder