Tatlıydı çoğu kez yalnızlık.
Çok acıkmışken yemek hazırlanana kadar yenen çikolatalı ekmek tadındaydı.
Uyurken gözlerini açıp üşüdüğünü farkettiğin anda, anne elinin uzanıp üzerini örtmesi kadar da huzur doluydu bir başına olmak. Otogarda simidi boğazdan geçer hale getiren bir yudum çay kadar yumuşak; yaz günü çim sulayan belediye fıskiyelerinde ıslanmak kadar da serindi. Hem o, hastalıktan kurtulmuş bir bünyenin, koca gökyüzünü içine alabilecekmişcesine, büyük bir özgüvenle bütün dünyayı ciğerlerine çekmeye teşebbüs ettiği andı.
Öyle güzeldi, öyle tatlıydı işte yalnızlık.
**
Gelecekteki kalabalık ve renkli bir hayata, "yalnızlığına alışmaksızın"; sadece onu severek ve bu hale saygı duyarak hazırlanmak güzel.
Değerli ve anlamlı.
ve bunları bir şahit gözlerinde canlandırmak son derece keyifli.
işte bir kafa buldum.. Epey oluyor..
yalnızlığımın bütün hallerine "şahit" oldu.
yalnızlığımın bütün hallerine "şahit" oldu.
"yalnızlığımın şahidi" oldu.
Kaybetmiştim, bulunmuyordu artık bende,
"hayret kattı hayatıma".
Artık ben de şaşırabiliyorum, ben de şaşırtılabiliyorum!
Bütün bunlar işte o kafayı bulmamdan sonra oldu.
Kaybetmiştim, bulunmuyordu artık bende,
"hayret kattı hayatıma".
Artık ben de şaşırabiliyorum, ben de şaşırtılabiliyorum!
Bütün bunlar işte o kafayı bulmamdan sonra oldu.
**
Çok yere baktım.
Başka bir anlamı var mıdır diye..
Dalgacı bir sarhoş olduğumu öğrenmem de şu harfleri buraya döktüğüm ana rastlar.
Öyleymiş meğer. Yeni dünyanın insanı pek iyi yorulamamış halimi.
Olmadık şeyler yüklemişler eylemime.
Çok alengirli şeyler yazmışlar hallerime.
Kafa buldum diye alaycı bir adam;
Kafayı bulduk diye de sarhoş olmuşuz.
Olsun.
Pek güzel bir kafa mübarek.
Hem,
"Kafa adamın yitiğidir, nerede bulursa alsın" dememişler mi?
Öğleden sonra iki on yedi,
Ekimin dördüncü günü,
Günlerden perşembe,
Yerlerden Bornova,
Havalardan sıcak,
Yıllardan 2012.
El'den ayrı işi olanlarda iş vardır. Tutmalı, sıkıca sarılmalı böylelerine...
YanıtlaSilDalgacı desinler, sarhoş desinler, ne derlerse desinler..
Ömür kısa.
Yitiklerin peşinde yitsin.