Kolay olmayacaktı başka türlüsü.
İşte o saat bu saattir tek lokma geçmedi aklımdan.
Bir yudum bile su görmedi içim.
Durdum durdum duramadım evde.
Ezan da okunuyor şimidi.
Okunuyor da okunuyor işte..
Sünnetini evde,
farzını Karşıyaka'da bir camide kılmak üzere niyet ettim.
Ne de olsa "vel asr"
Öyle demişti birinde.
--
Az sonra çıkıyorum.
Annemin ütülediklerinden giydim.
Çantamı da alıyorum yanıma.
Bunu, başımın ağrısı iyice artarsa birazını çantama koyabileyim diye yapıyorum.
İçinde bir kaç da kağıt kalem kitap var işte.
Tabi bir de gözlerimin parçası fotoğraf makinem.
Daha çok çekmem lazım esasında..,
Kendime çekmiyorum ya sadece, sahibi var onların.
Martılar boşa değil.
"Çekmesem delirecektim" diyemem..
Çekmesem..
Delirmeye vaktim kalmaz.
Ölürüm ben.
Ama ölmek "yaşamaktan sonra" güzel.
Yaşamaya gidiyorum.
Nefesim denklanşörün ucunda.
on altı sıfır dört
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder